Nöbetçi Eczaneler
Bu içeriğimle, dört ay boyunca kullandığım Samsung Galaxy S25 Ultra ile ilgili deneyimlerimi paylaşacağım. Hangi yönlerini beğendim, hangilerini beğenmedim bunlardan bahsedeceğim.
Bu bir inceleme değil; dört aylık kullanım sürecinde yaşadıklarımı anlatıyorum. Bu telefonun detaylı incelemeyi merak edenler buradaki bağlantıya tıklayıp izleyebilir.
Önce tasarımdan başlayayım. S25 Ultra’nın tasarımı S22 Ultra’dan beri neredeyse aynı. Beş kameraya sahip yapısıyla hemen tanınıyor.
S25 ve S25 Plus modellerini tasarım açısından eleştirmiştim ama Ultra’nın karakteristik bir tarzı var. Ön yüz çok değişmedi; sadece kamera boyutu ve köşelerin formu ufak farklar gösteriyor. Daha iyisi yapılabilir miydi? Evet, ama Samsung bu karakteristik görünümü korumak istiyor. Tasarım konusunu daha iyisi yapılabilir miydi? evet bence yapabilirdi ama dediğim gibi bu tasarım zaten S22 Ultra’dan beri aynı bir konu; kimine çok şık gelirken kimine sade geliyor.
Telefon 218 gram ağırlığında, elde ve cepte hissediliyor ama bu donanım seviyesindeki bir cihaz için kabul edilebilir. Eğer daha hafif bir cihaz isterseniz S25 modeline bakabilirsiniz ama o da bazı özelliklerden feragat ediyor.
S25 Ultra büyük bir cihaz; tek elle kullanmak zor, ben de tek el modunu sıkça kullandım.
S25 Ultra’nın köşeleri artık daha yuvarlatılmış, bu da elde tutarken ve cebinizde taşırken rahatlık sağlıyor. Malzeme kalitesi oldukça yüksek. Çerçeveler 5. sınıf titanyum, bu da sağlamlık ve çizilmelere karşı direnç sağlıyor. Arka yüzey Gorilla Glass Victus 2. Benim kullandığım titanyum gri renk parmak izi belli ediyor, kılıf takmazsanız sık sık silmek gerekiyor. Kamera çıkıntısı belirgin ama kılıfla bu sorun ortadan kalkıyor. Tek dikkat edilmesi gereken, kameraların tozlanmaya meyilli olması; düzenli temizlik şart.
Bir süre ekran koruyucu kullandım ama görüntü kalitesini düşürdüğü için çıkardım.
S25 Ultra’nın “Gorilla Armor” ekranı yansımayı ciddi şekilde azaltıyor, bu yüzden koruyucu takmak gereksiz hale geliyor. Ekran çizilmeye karşı dayanıklı, dört ayda hiçbir çizik oluşmadı.
Ekran kısmı gerçekten mükemmel. 2K çözünürlükte dinamik AMOLED panel, canlı renkler, yüksek parlaklık ve yansıma engelleme özellikleriyle diğer telefonlardan ayrılıyor. 120 Hz yenileme hızı da menü geçişlerinde pürüzsüz bir deneyim sunuyor. Ekran altı ultrasonik parmak izi okuyucu beklediğimden çok daha hızlı çalışıyor.
Performans tarafında Snapdragon 8 Elite işlemci kullanılmış.
Şu anda Android tarafındaki en güçlü işlemci. Dört aylık kullanımda donma veya takılma yaşamadım. “Android kasıyor” söylemlerine inanmayın; yazılım optimizasyonu çok iyi yapılmış. Samsung One UI 7 arayüzü kararlı, hatasız ve reklamsız çalışıyor.
Cihaz 7 yıl güncelleme desteğiyle geliyor ve düzenli güvenlik yamaları alıyor. Yakında Android 16 güncellemesini de alacak. “Circle to Search” özelliğini sıkça kullanıyorum; bir nesneyi aramak ya da çeviri yapmak için çok pratik. Fotoğraf Asistanı özelliği de inanılmaz işler çıkarıyor ve yapay zekâ ile nesne kaldırma veya değiştirme işlemleri çok başarılı.
Kamera tarafı Ultra’yı “Ultra” yapan en güçlü alan.
200 MP ana kamera, 100x dijital zoom ve 50 MP ultra geniş kamera harika işler çıkarıyor. Gece çekimleri mükemmel, renkler ve kontrast seviyesi oldukça iyi. Makro çekimlerde de birçok modele fark atıyor. 8K video çekimi mümkün ama ben genellikle 4K 60 fps tercih ediyorum.
Pil performansı da etkileyici. 5000 mAh batarya, yoğun kullanımda bile günü rahat çıkarıyor. 45W hızlı şarj ile yarım saatte %70’e ulaşıyor, bir saatte tam şarj oluyor. 15W kablosuz şarj da oldukça pratik.
Samsung, Note serisini bitirip Ultra modellerine kalem eklediğinden beri S-Pen vazgeçilmezim oldu. Hızlı notlar almak, PDF veya Word üzerinde çalışmak için inanılmaz kullanışlı.
Birçok amiral gemi telefon kullandım ama S25 Ultra’yı daha çok tercih ettim. Bunun nedeni ekran kalitesi, kalem kullanımı ve kamerasının zoom yetenekleri. Bu segmentte artık yavaş telefon kalmadı; farkı yaratan ekran, kamera ve yapay zekâ özellikleri. S25 Ultra, rakiplerinde olmayan bu güçlü kombinasyonla öne çıkıyor.
S24 Ultra kullanıyorsanız S25 Ultra’ya geçmek için çok büyük bir sebebiniz olması gerekir ama daha alt modellerden veya iPhone’dan geçiş yapmayı düşünüyorsanız kesinlikle değer.
Siz Galaxy S25 Ultra hakkında ne düşünüyorsunuz? Başka bir Android telefon mu tercih ederdiniz yoksa iPhone mu? Görüşlerinizi yorumlarda bekliyorum. Başka bir içerikte tekrar görüşmek üzere.
Kaynak: Emrah Aladağ – mobil13.com.tr